1. KURUMSAL TAHKİM
SIAC – New York Ofisini ve HIAC ile İşbirliğini Duyurdu
Singapur Uluslararası Tahkim Merkezi, Asya dışındaki ilk ofisi olan New York ofisinin faaliyetlerine başladığını 3 Aralık 2020 tarihinde duyurdu. Açıklanan istatistiklere göre, 2020 yılında SIAC bünyesinde başlatılan 1000’i aşkın tahkim yargılamasının yaklaşık 500’ünde ABD’den taraflar yer aldı. Yıl içinde görülen davaların yarısında ABD’den tarafların yer almış olması, kurumun Asya – Kuzey Amerika ticaret hayatındaki öneminin altını çizer nitelikte. Adriana Uson’un Yönetim Kurulu Başkanı olarak atandığı New York ofisinin çalışmaları ile birlikte SIAC, Asya – Kuzey Amerika ticaret hattında oluşan uyuşmazlıklarda daha aktif bir rol oynamayı hedefliyor. Kurumun Hindistan, Güney Kore ve Çin’de de temsilcilikleri bulunuyor.
Singapur Uluslararası Tahkim Merkezinden bir başka gelişme ise Hainan Uluslararası Tahkim Mahkemesi ve Arabuluculuk kurumu ile 30 Kasım 2020 tarihinde imzalanan mutabakat metni. HIAC, Hainan Bölgesi, Çin Halk Cumhuriyeti’nde 21 Mayıs 1996’da kanun ile kurulmuş olan ve uzmanlık alanı uluslararası nitelikte ticari uyuşmazlıkları çözmek olan tahkim kurumudur. Ticari uyuşmazlıkları sektörel olarak gruplara ayıran bir yapı izlemekte ve kendi içerisinde deniz ticareti, turizm, finansal tahkim komiteleri bulunmaktadır. Yapısında, hukukun farklı dallarında uzmanlaşmış 222’si yabancı 664 hakem bulunduran kurum, gelecekte etkisi ve tarafsızlığı global olarak tasdik edilmiş tahkim kurumu haline gelmeyi amaçlamaktadır.
Bu noktada SIAC ve HIAC bölgesel faaliyetlerde iş birliği göstermek ve tahkimi ticaret hayatı bakımından en cazip uyuşmazlık çözüm yolu haline getirmek amacı ile mutabakat metni imzalayarak, ilerleyen dönemde ortak eğitim faaliyetlerinde bulunmayı ve bölgesel aktörlerle iletişim içinde olmayı taahhüt etmişlerdir. Bizler de Asya ticaretinin bu iki önemli kurumunca atılacak adımları takip ediyor olacağız.
(Kaynak: SIAC Website https://www.siac.org.sg )
2. MİLLETLERARASI HUKUK
a) Arnavutluk’ta Uluslararası Tahkim Mevzuatı Yenileniyor
Arnavutluk tahkim mevzuatı, 1996’da Medeni Kanunun bir parçası olarak yürürlüğe girmiş, ancak sosyalist dönemin etkilerini taşıyan ülkede, beklenildiği kadar başarılı olamamıştır. 2013’te tahkim mevzuatının mülga edilmesi ile tahkim alanında kanun boşluğu oluş-muştur.
Adalet Bakanlığı, yakın dönemde paylaştığı Tahkim Kanunu Taslak Metni, yerel ve uluslararası tahkimde UNCITRAL Model Kanununu temel alan bir tahkim yargılaması sis-temi kurmayı amaçladığının sinyallerini vermiştir. Yasa taslağında, tahkim yargılamasının yürütülmesi ve usuli kurallarda UNCITRAL Model Kanunu ile uyumlu hükümler; Hakem kararlarının icrası ve iptali içinse New York Konvansiyonu ile paralel düzenlemeler getirilmiştir.
Gelişme özellikle Arnavutluk’ta yatırımı bulunan ve uyuşmazlık çözümünde uzun süren yerel mahkeme yargılamalarına başvurmak durumunda kalan yatırımcılar açısından olumlu olarak değerlendirilmektedir.
(Kaynak: GGI Litigation & Dispute Resolution Newsletter, No. 12, Spring 2020 https://ggiforum.com/law/international-dispute/1934-the-long-awaited-law-on-arbitration-is-almost-here.html )
b) İnceleme: Achmea Kararı Sonrası Avrupa Birliğinde Yatırım Anlaşmaları’nın Geleceği
Avrupa Birliği Adalet Divanı tarafından 6 Mart 2018 tarihli Achmea kararı ile AB’de yatırım hukukuna dair köklü bir değişiklik yaratttı. Hollanda ile Slovakya arasında imzalanan ikili yatırım antlaşması ve öngörülen tahkim şartının, Avrupa Birliği hukukunda kurucu antlaşmalar gereği sağlanması amaçlanan uniformity kavramı ile bağdaşmadığının ve tahkim yargılaması sırasında Avrupa Birliği Adalet Divanından ön karar alınmasının mümkün ol-maması halini Birlik hukukuna aykırı buldu. Ayrıca BIT’lerin birbirinden farklı hükümler içermesini ayrıştırıcı (discriminatory) olarak değerlendirdi.
ABAD kararlarının bağlayıcı etkisi doğrultusunda, Avrupa Birliği Komisyonu “Avrupa Birliği Ülkeleri Arasında İkili Yatırım Antlaşmalarının Sonlandırılmasına İlişkin Antlaşma” tasarısını 5 Mayıs 2020 tarihinde sundu ve antlaşmayı imzalayan 23 üye ülkede onay süreçlerinin tamamlanması ile 29 Ağustos 2020 tarihinde antlaşma yürürlüğe girdi.
Antlaşma hükümlerine göre 6 Mart 2018 tarihine kadar, BIT’lere dayanılarak başvurulan tahkim süreçleri sonunda alınmış kararlar bu antlaşmadan etkilenmeyecekler. Antlaşmanın etkilediği en önemli nokta ise 23 ülkenin devam eden ve BIT’lere dayanılarak başlatılmış yatırım tahkimi süreçleri ve hakem kararının iptali davaları oldu. BIT’lerin 6 Mart 2018 tarihinden sonra başlatılan tahkim süreçleri için yasal dayanaktan olmaktan çıkarılması, devam eden yatırım tahkimi süreçlerinde hakem heyetlerinin yargı yetkilerini kaybetmesi, iptal davası aşamasında olanlarda ise kararın iptali anlamına geliyor. Devam eden yargılamalar bakımından antlaşma üye devletlere, hakem heyetlerine ABAD kararını hatırlatma sorumluluğu yüklüyor. BIT’nin hakem heyeti tarafından yargı yetkisini kaldıracak şekilde yorumlanması halinde, hakem heyetinin tahkim sürecine son vermesi gerekiyor. Mahkemede devam edem süreçlerde ise, iptal talep eden tarafın yargı yetkisi olmadan verilen bir hakem kararının iptalini talep etmesi veya tanıma ve tenfizin reddini istemesi mümkün olabilecek.
Antlaşmanın devam eden uyuşmazlıklara önerdiği çözüm ise devam eden tahkim yargılama süreçlerinin durdurularak (stay of proceedings), tarafların antlaşmada belirlenen kurallar çerçevesinde anlaşma (settlement) yoluna gitmesi. Antlaşma sürecinin ve alınacak sonucun yatırımcının haklarını ne derecede koruyabileceğine ilişkin garanti bulunmasa da Birlik hukukuyla çelişmediği sürece uluslararası tedbir ve yaptırımlar üzerinde anlaşılabilecek.
Avrupa Birliği ülkeleri ve yatırımcılar arasında çıkan uyuşmazlıkların yaklaşık yarısında dayanılan uluslarası antlaşma olan “Energy Charter Treaty” (ECT)’nin Achmea kararından etkilenip etkilenmeyeceği ise belirsizliğini koruyor. Belçika tarafından ECT’nin birlik hukukuna uygunluğuna dair ABAD’dan 3 Aralık 2020’de görüş istenmesi üzerine ABAD hukuk sözcüsünün bağlayıcı olmayan görüşü tartışmayı netleştirmiş durumda değil . AB Komisyonu, 27 Mayıs 2020’de, yenileme süreci devam edem ECT hükümleri için verdiği teklifte ise, ECT’nin yatırımcı ve devlet arasında uyuşmazlık çözüm yolu olarak tahkim öngörmemesini Achmea kararı ile uyumlu olarak değerlendirdi. Mevcut durum, ECT’nin Birlik hukuku ile uyumunda bir aykırılık göstermese de ilerleyen dönemde ECT’ye yapılacak tadillerin yaratacağı dengeye göre tartışma taraflarının savlarını ileri süreceğini gösteriyor.
3. ETKİNLİK VE KONFERANSLAR
a) ICC – 2021 Kurallarında Üçüncü Taraf Fonlaması
1 Ocak 2021’den itibaren yürürlükte olacak ICC 2021 Tahkim Kurallarının tahkime üçüncü taraf fonlamasına getireceği yeniliklerin tartışılacağı etkinlik için kayıtlar devam ediyor. Detaylı bilgi için;
b) ICSID Webinar: The Rising Arbitrator’s Challenge
Tahkim yargılamasında ilk kez hakem olarak görev alacakların karşılaşabileceği zorlukları ele alacak panel için açık link;
c) ITA-IEL-ICC Joint Conference on International Energy Arbitration
Enerji uyuşmazlıklarının tahkim yolu ile çözülmesi üzerine tartışılacak online etkinlik için link;
Comments