Giriş
Otonom araçlar, otomatik kontrol sistem donanımları ile insan faktörüne ihtiyaç duymadan yol güzergahını, trafik durumunu ve çevre şartlarını algılayarak hareket eden araçlardır. Otomotiv Mühendisleri Birliği (SAE) araç kullanımında insan etkisini baz alarak otonom araçlarda belirli dereceler belirlemiştir. SAE sınıflandırmasına göre 6 farklı otonomi seviyesi bulunmaktadır. Seviye 0’da sistem insan eliyle kontrol edilirken ilerleyen seviyelerde insan etkisi giderek azalır ve seviye 5’de araç tamamıyla otonomiye sahiptir. Günümüzde yeni bir teknolojik gelişme olan sürücüsüz/otonom araçlarla trafik deneyiminin köklü bir değişikliğe uğraması söz konusu olabilecektir. Bu araçların trafik kazasına karışması durumunda ortaya çıkacak hukuki ve cezai sorumluluğun belirlenmesinde aracın hangi derecede otonom olduğu büyük önem arz edecektir.
Otonom Araçların Hukuki Düzenlemesi
Yapay zeka barındıran ürünlerin günümüzde artan rolleri ile cezai ve hukuki sorumlulukları açısından ortaya çıkan problemler tartışılır hale gelmiştir. Otonom araç teknolojisine ilişkin öncü çalışmalar izleyen ABD otonom araç sürücü testleri ile ilgili 2011 yılında Nevada eyaletinde ilk yasal düzenlemeyi yapmıştır. AB kapsamında ise sınırlı bir izin sistemi kabul edilmiştir.Buna ek olarak 2017 yılında Alman Karayolları Trafik Kanunu’nda otomatikleşmiş sürüş bakımından meşru bir zemin yaratılmıştır. Singapur ise 2017 yılındaki yasal düzenlemeler ile otonom araçların mevzuattaki yerini benimseyen ilk Asya ülkesi olmuştur.
Bu düzenlemelerin gerekliliği, otonom araçların test aşamaları ve kullanımları sonucunda belirgin hale gelmiştir. Örneğin modern şerit takip asistanı ile donatılmış bir aracın sürücüsünün bilincini kaybetmesi sonucunda aracın karayolunda seyretmesini sağlayan şerit takip sistemi sonucunda yerleşim yerine girerek 2 kişinin ölümüne neden olması, otonom araç konusunda öncü çalışmalar yapan Tesla aracının otonom sürüş sırasında kaza yapması ve Google Car’ın trafik kazasına karışması durumunda otonom araçlar sebebiyle meydana gelen kazalarda kim ya da kimlerin sorumlu tutulacağı hususu önem arz etmektedir.
Otonom Araçlar ve Hukuki Sorumluluk
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85.maddesi uyarınca: “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, […] motorlu aracın işleteni […] doğan zarardan […] sorumlu olurlar”. İlgili hükme göre işletenin sorumluluğu tehlike esasına dayanır. İnsan kontrolünde seyreden veya tamamen ya da kısmen sensörler aracılığıyla hareket halinde olan bir araçta meydana gelebilecek olan mekanik ve teknik aksaklıklar ve bunun sonucunda oluşacak zarar aracın arz ettiği tipik tehlike olarak değerlendirilecek ve bu sebeple araç işletenin sorumluluğunda bir değişiklik olmayacaktır. Otonom araçlarda sürücünün sorumluluğu Borçlar Kanunu uyarınca genel kusur sorumluluğuna göre belirlenecektir.Aracın otomatik sürüş esnasında kaza yapması durumunda sürücüden beklenen özenin yerine getirilip getirilmediğine bakılacaktır. Sürücüden beklenen özen belirlenirken sisteme hakimiyet, denetim ve muayene unsurları ön plana çıkar.
Kısmen otomatize sistemlerde sürücünün gözetim, denetim ve gerektiğinde kontrolü ele alma yükümlülüğü sürüş boyunca devam edereken tam otomatize sistemlerde sürücünün yükümlülüğü sistemden gelen uyarılara derhal tepki vermekle sınırlıdır. Araç sürücüsü sistemin çalışıp çalışmadığını denetlemek ve aracın gerekli muayenelerini yapmakla üzerine düşen özen yükümlülüğünü yerine getirmiş sayılacaktır. Sürücü tarafından gerekli denetimleri yapılmış ve özen yükümlülüğüne uygun bir şekilde kontrol edilerek otomotize sistem tarafından kontrolü ele alınan otonom aracın sebep olduğu kazada sürücünün kusurundan bahsetmek mümkün olmayacaktır.
ÜGTDK Kapsamında Araç Üreticisinin Sorumluluğu
Otonom araç sürücüsü kendinden beklenen dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmekle sorumlu ise otomatize sistem araç üreticileri de bu özen seviyesinde araç tasarlamakla yükümlüdür. 7223 sayılı Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanunu’nun 6.maddesi uyarınca, “Ürünün, bir kişiye veya bir mala zarar vermesi halinde, bu ürünün imalatçısı veya ithalatçısı zararı gidermekle yükümlüdür.” Bu durumda otonom araçlarda yazılım veya tasarım hatası sebebiyle kaza yapılması halinde araç üreticisinin sorumluluğu gündeme gelebilecektir.
Cezai Sorumluluk
Ceza hukukunda kusur ilkesi gereğince tehlike sorumluluğu kabul edilmemekte, fail bakımından bireysel kusur aranmakta ve sorumluluk süjesi olarak tüzel kişiler kabul edilmeyerek ancak gerçek kişilerin sorumluluğundan bahsedilmektedir. Türk Ceza Hukukunda ceza sorumluluğunun esasını insan fiilinden kaynaklanan hukuka aykırı bir hareket oluşturmaktadır. Haksızlık teşkil eden hareketin insan fiilinden kaynaklanmanın yanı sıra belirli bir iradenin ürünü olma niteliği de önem arz etmektedir. Yapay zekaya sahip otonom araçların çalışma sistemi çevredeki verilerin alınıp işlenmesi ve sonucunda bir karar elde edilmesi üzerinedir. Bu karar verme kabiliyeti belirli seviyede irade değerlendirmesini yapmamızı sağlasa bile yapay zeka algoritmasının hareketlerinin belirli bir amacı irade ettiğini söylemek mümkün değildir ve bu etik anlayışın eksikliği otonom araçların gerçekleştirdiği fiillerden cezai sorumluluklarının doğmayacağını ve ceza sorumluluğuna sahip bir varlık olarak kabul edilmemeleri gerektiği sonucunu doğuracaktır.
Otonom araçların cezai sorumluluğuna sahip olmadıkları sonucunun kabulüyle meydana gelen zararda cezai sorumluluğu gündeme gelebilecek kişiler sürücüler ve üreticiler olmaktadır. Üretici aracın teknik donanımıyla alakalı veri işleme, radar sistemi benzeri mekanizmalarını geliştiren kişilerin çalıştığı tüzel kişidir. Türk Ceza Hukukunda tüzel kişilerin cezai sorumluluğunun olmadığı kabul edilmiştir. Bu sebeple de tüzel kişilerin sorumluluğu doğmayacaktır.
Otonom araçlarla kasten gerçekleştirilen suçlarda ceza hukukunun kasta ilişkin genel hükümlerinin uygulanmasında bir sakınca bulunmamaktadır. Otonom araçlar bakımından taksirli sorumluluğun belirlenmesinde dikkat ve özen yükümlülüğüne kaynaklık eden kurallar karayolları trafik kurallarının yanı sıra aracın otonom özellikleriyle de şekillenmektedir. Örneğin otonom aracın seyri sırasında dalgınlıkla telefonla ilgilenen veya uyuklayan bir sürücünün kontrolü ele almada gecikerek bir kazaya neden olması durumunda taksirli sorumluluğu doğacaktır. Alman Mahkemesi tarafından verilen bir kararda park desteği sağlayan sistemin çalışır vaziyette aracı park etmesi esnasından meydana gelen zararda sürücünün tamamen otomatik sisteme güvenerek hareket etmesinde taksirli sorumluluğu olduğunu kabul etmiştir. Dikkat ve özen yükümlülüğünü yanı sıra neticenin öngörülebilirliği de önemlidir. Neticenin öngörülebilir olmadığı durumlarda dikkatli ve özenli davranış beklenemez. Bu bağlamda otonom araç sistemlerine duyulan güvenin sürücüler açısından dikkat ve özen yükümlülüğünü azaltmadığı ve taksirli sorumluluğu sınırlandırmadığı yorumu yerinde olacaktır.
Yazarlar
Av. Nur Sena Sevindi
Gözde Önder
Commentaires