Günümüzde; ekonomik sınırların gitgide ortadan kalkması, işletmeleri artan rekabet şartları altında, güçlerini artırabilmeleri için AR-GE’ye büyük kaynaklar ayırmak, marka yaratmaya çalışmak gibi hemen akla gelebilecek adımlar atmaya zorlamaktadır.[1] Yeni teknolojiler ve yeni ürünlerin geliştirilmesi, başka yatırımlara göre hem daha riskli hem de daha uzun vadede kârı ortaya çıkabilecek yatırımlara yönelmeyi gerektirdiğinden, yeniliklerin hayata geçirilmesinde, esnek ve dinamik bir yapıya sahip küçük ve orta boy işletmelerin daha elverişli olduğu kabul edilmekte olduğu ileri sürülmektedir.[2] Ancak bu tür işletmelerin öz kaynakları sınırlı olduğu gibi, bankalardan da yeterli ve uygun koşullarda fon sağlamanın zor olduğundan, risk (girişim) sermayesi finansman yönteminin ortaya çıkması ve hızla gelişmesi mümkün olmuştur.[3] Risk sermayesinin ortaya çıkışı [4] ile ilgili çok farklı teoriler [5] olmakla birlikte, modelin ilk kurumsallaşmış örneği, ABD’de 1946 yılında kurulmuş olan, American Research and Development Corporation of Boston olarak kabul edilir.[6]
Şirket’in, 1957 yılında bilgisayar firması Digital’e yapmış olduğu 70.000 ABD Doları tutarındaki yatırım 15 yıl içinde 5.000 kat artarak 350 milyon ABD Doları’na yükselmiş ve Digital başka bir bilgisayar firması olan Compaq ile 1998 yılında birleştiğinde değeri 10 milyar ABD Doları’na ulaşmıştır.[7] 1958 yılına kadar bu sektörde resmi bir çalışma yapılmamıştır. Ancak küçük işletmelerin finansmanı konusunda bir takım çalışmalar yapılmış ve bunun sonunda “Small Business Investment Act” [8] yürürlüğe girmiştir.[9] Bu kanunla da “Small Business Investment Company (SBIC)”ler; yani, küçük ölçekli firmalara yatırım yapan firmalar oluşturulmuştur. SBIC’ler başlangıçta beklenilen başarıyı gösterememiş olmalarına rağmen, risk sermayesi sektörünün gelişmesinde önemli bir rol oynamış ve bu şirketler profesyonel risk sermayedarlarının yetişmesi için bir havuz oluşturmuşlardır.[10]
Küçük işletmelerin büyüme, gelişme ve modernizasyonu için gerekli fonların özel yatırımcılar tarafından öz sermaye biçiminde oluşmasını sağlamışlardır.
Böylece, risk sermayesi sektörünün gelişmesinde önemli bir rol oynamışlardır.[11]
Yine İkinci Dünya Savaşı sonrasında Amerikalı işadamı Rockefeller askerden dönen arkadaşlarına finansal kaynak sağlamış, ama desteği yardım veya borç olarak değerlendirmeyip, işlerine ortak olmayı tercih ederek risk sermayesinin ilk uygulamalarından birine önayak olmuştur.[12] Risk sermayesi uygulamasının yaygınlaşması yönündeki bir diğer gelişme ise Amerika’da 1971 yılında Gelişmekte Olan Şirketler Borsası’nın kurularak,[13] küçük işletmelerin hisse senetlerinin alım-satımı için uygun bir zeminin oluşturulmasıdır.[14] Sonraki yıllarda ticaret bankaları, sigorta şirketleri, büyük firmalar ve yatırım bankaları bu sektöre çekilmiş, uygulamada görülen eksiklik ve aksamalar yasal düzenlemelerle giderilmeye çalışılmıştır.[15] ABD’de 1980’li yıllarda yapılan risk sermayesi yatırımlarının toplan tutarı 15 milyar ABD Doları düzeylerinde iken sektörde 1990’lı yıllarda belirgin bir patlama yaşanmıştır. ABD’de son 10 yılda yapılan risk sermayesi yatırımları, 2000’li yıllarda oldukça yükselmiş fonlanan firma sayısı 5.458’e yükselmiştir.[16] 1999 yılında bir önceki yıla göre %156 oranında artarak 55 milyar ABD dolarına ulaşmıştır. 2000 yılında ise 1999 yılına göre %92 oranında artarak 106 milyar ABD doları olarak gerçekleşmiştir.[17] MoneyTree Raporuna göre 2015 yılında son 20 yılın en yüksek ikinci zirvesi yaşanırken 58 milyar dolar seviyesine ulaşmıştır. [18] Avrupa’da 1980’li yılların başında görülen Risk Sermayesi olgusu, aynı dönemin sonlarına yakın yani 1986’lı yıllarda kavramsal olarak Türkiye’de tartışılmaya başlanmış, hayata geçirilmesi konusunda senaryolar kurulmuş ancak dönemin ekonomik konjonktürün böyle bir yapılanmaya izin vermemesi sonucu senaryolar gerçekleştirilememiştir. Bu konuda ilk girişim Teşebbüsü Destekleme Ajansı (TDA) adlı bir kuruluş olup, Kamu Ortaklığı Destekleme Fonu’ndan sağlanacak kesintilerle oluşacak fondan küçük sanayi kuruluşlarını destekleyecektir. [19] İkinci girişim; 1990 yılında Dünya Bankası ile beraber hazırlanan Teknoloji Geliştirme projesi çerçevesinde, ileri teknoloji gerektiren yatırımların desteklenmesi amacıyla 1991 yılında Teknoloji Geliştirme Vakfı’nın kurulmasıdır.[20] Risk Sermayesinde ülkemizde gerçekleşen işlem hacmine yönelik tek çalışma bir dış denetim ve müşavirlik firması [21] tarafından yapılmış, özet olarak 1995-1998 yılları arasında 10 şirkete yaklaşık 36 milyon ABD doları, 1999-2000 yılları arasında 13 şirkete toplam 114 milyon ABD doları yatırım gerçekleştiği belirtilmiştir.[22] 2006-2007 yılları arasında ise yapılan 15 yatırımın değeri yaklaşık olarak 2,5 milyar ABD doları değerindedir.[23] Türkiye’deki ilk risk sermayesi şirketi Vakıf Risk A.Ş. olup, daha sonra İş Risk Sermayesi A.Ş. kurulmuştur.[24] Saban ve Çoban’a göre, son yıllarda bu model kapsamında yapılan yatırımlar yıllık 500 milyon Dolar seviyesi ne ulaşmıştır. SPK verilerine göre, 12 adet girişim sermayesi yatırım ortaklığı şirketi bulunmaktadır.[25]
KAYNAKÇA
[1] Çonkar, K., “Risk Sermayesi Finansman Yönetimi”, İstanbul Ticaret Odası, Yayın No: 2007-61, 2007 Aralık, s. 1
[2] Çonkar, K., s. 1
[3] Çonkar, K., s. 1-2
[4] Eski Asur, Roma, Bizans, Orta Çağda, Musevi aleminde, Arap dünyasından Rönesans dahil, tüccarlar ve gemi kaptanları tarafından çeşitli dönemlerde kullanıldığına dair çalışmalar olduğu ve hatta Anadolu’da 17 yüzyıla ait Risk sermayesinin kullanıldığına ilişkin 32 adet belge bulunduğu ileri sürülmektedir. Ekinci, Y., “Ahilik”, 3. Baskı, Ankara, MEB Yayınları, 1991, s. 36-37; Beşkardeşler, H., s.6.
[5] Risk Sermayesi Finansman Yönteminin ilham kaynağının İslam Ülkeleri uygulamasındaki “mudaraba” ve “muşaraka” olduğu yönünde görüşler ortaya konulmuştur. ; Çizakça, M., “Risk Sermayesi, Özel Finans Kurumlan ve Para Vakıfları, İSAV Yayını, İstanbul, 1993, s. 10, Çonkar, K.; s.2 Mudaraba; bir tarafın emek, bilgi ve tecrübe diğer tarafın sadece sermaye koyarak yürüttükleri bir faaliyet türüdür. Elde edilen kâr aralarında yaptıkları anlaşma çerçevesinde paylaşılır. Muşakara ortaklığında ise hem sermaye koymak hem de yönetime katılmak söz konusudur. Kâr yine taraflar arasındaki anlaşma çerçevesinde paylaşılır. Bkz. Günal, V., “Özel Finans Kurumları, Türkiye Bankalar Birliği”, Yayın No: 131, Ankara: 1984, s.12-13, (Günal, 1984: 12-13; Çonkar, K., “Faizsiz Bankacılığın Türkiye Uygulaması: Özel Finans Kurumlan”, Afyon İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, 15. Yıl Kuruluş Armağanı, 1989, s.110; Çonkar, 2007, Aralık, s. 2.
[6] Bartlett, W.J., “Fundamentals of Venture Capital”, Oxford, Madison Books, 1999, s.3; Bayar, Y., “Girişimcilik Finansmanında Risk Sermayesi ve Melek Finansmanı”, Girişimcilik ve Kalkınma Dergisi c.7, s.2, 2012, ss.133-144, s.137
[7] Kaya, A., s. 10-12, s.10; Metrick, A., “Venture Capital and The Finance of Innovation”, John Wiley and Sons Inc.,2007, s.10, Çonkar, K., s.3.
[8] Kanun metnin tamamına erişim için bkz. https://www.sba.gov/sites/default/files/Small%20Business%20Act_0.pdf
[9] Küçük işletmelere “yardım, danışmanlık, destek ve korumak” amacıyla 1953 yılında kongre tarafından çıkarılan yasayla kurulan ABD Küçük İşletmeler İdaresi, küçük işletmelerin “adil oran”da hükümet sözleşmeleri imzalamasını sağlamayı hedeflemektedir. 1964 yılında “Eşit Fırsat Borçlanma Programı” ile yoksullukla mücadeleyi küçük işletmelere kredi ve belirli yardımlar yaparak sağlamayı hedeflemektedir. Kurulduğu güne nazaran oldukça büyüyen ve destek programları gelişen SBA finansal ve federal ihale sözleşmeleri desteği, yönetim desteği, kadınlar programlar için özel erişim imkanları, azınlıklar ve gazileri içeren geniş bir yelpazede işletmeleri desteklemektedir. (Karş. KOSGEB) Ayrıca SBA hakkında daha fazla bilgi için bkz. https://www.sba.gov/about-sba/what-we-do/history
[10] Kaya, A., s.11; Çonkar, K., s.2-3.
[11]Çonkar, K., s.3; Aypek, N., “Sermaye Piyasası Aracı Olarak Risk Sermayesi ve Türk Sermaye Piyasasında Uygulanabilirliği, KOSGEB Yayını, Ankara, 1998, s.12.
[12] Ark, A.H, “Risk Sermayesi: Tarihsel Gelişimi ve Türkiye Ekonomisinin Yeniden Yapılandırılmasında Potansiyel Rolü ve Önemi”, Activeline, 2002, Mart-Nisan, s. 4; Çonkar, K., s. 3; Kaya, A., s.11.
[13]Kobiler ve ikincil piyasalar konusunda karşılaştırma yapmak için atılan adımlar için bkz. http://www.spk.gov.tr/indexcont.aspx?action=showpage&menuid=12&pid=2&subid=2Gelişme ve büyüme potansiyeline sahip şirketlerin sermaye piyasalarından fon sağlamak amacıyla ihraç edecekleri menkul kıymetlerin işlem görebileceği şeffaf ve düzenli bir ortam yaratmak amacıyla Borsa İstanbul A.Ş. bünyesinde Gelişen İşletmeler Piyasası’nın (GİP) kurulması amacıyla GİP Yönetmeliği, 18 Ağustos 2009 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Ancak söz konusu Yönetmelik yürürlükten kaldırılmış olup, yerine 13.11.2015 tarihli Borsa İstanbul A.Ş. Kotasyon Yönergesi’nde hükümler öngörülmüştür. Ayrıca Borsa İstanbul’da yeniden yapılan piyasa ve pazar düzenlemeleri sonucu, Gelişen İşletmeler Piyasası, Gelişen İşletmeler Pazarı adını alarak Pay Piyasası altında işlem yapılan pazarlardan biri haline getirilmiştir. Anonim ortaklık niteliğindeki KOBİ’lerin halka açılmalarının ve hisse senetlerinin borsada işlem görmesinin çok çeşitli faydaları bulunmakta olup, söz konusu faydalara yönelik değerlendirme metni için bkz. http://www.spk.gov.tr/indexcont.aspx?action=showpage&menuid=12&pid=2&subid=1
[14] Kuğu, T. D., “Finansman Yöntemi Olarak Risk Sermayesi”, Yönetim ve Ekonomi, c . l l , s.2, 2004, s.144; Çonkar, K., s. 3.
[15] İşeri, F. E, “Risk Sermayesi”, BİAR-Konrad Adenauer Stiftung, Ankara, 1993, s.10-11; Özkök, İ.Cem: “Bir Finansman Türü Olarak Risk Sermayesi (Venture Capital) ve Uygulama Örnekleri”, Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, C.7, S.l, 1992, s.208-209; Çonkar, K., s.3.
[16] Kaya, A., s. 12; http://www.nvca.org
[17] Çoban, M. & Saban, M., “Türkiye‟de Risk Sermayesi Uygulaması ve Sorunları”, Muhasebe ve Finansman Dergisi, s.31, 2006 Temmuz, s. 132.
[18] ABD’deki risk sermayesini sektör, dönem gibi karşılaştırmalı kriterlere göre ölçen “ABD Ulusal Risk Sermayesi Derneği” 2016 Şubat’ta yayımlanan bülteni için bkz. http://nvca.org/pressreleases/58-8-billion-in-venture-capital-invested-across-u-s-in-2015-according-to-the-moneytree-report-2/; Makalenin yazıldığı sürede Türkiye’de girişim sermayesini tanıtmayı ve geliştirmeyi amaçlayan, yatırımcılar, girişimciler, kural koyucular ve endüstri liderleri ile çalışmayı hedefleyen Türk Risk Sermayesi Derneği (TurkVCA) akitif değildi. “TurkVCA, Türk Risk Sermayesi Derneği şu an aktif değildir.” (Erişim Tarihi 25.05.2017) Avurpa için yapılan 1997-2016 yılları arası karşılaştırmalı genel istatistik verileri için bkz. https://www.investeurope.eu/media/651727/invest-europe-2016-european-private-equity-activity-final.pdf
[19] Özeroğlu, A.İ., “Risk Sermayesinin Türk Finans Sektöründe Yeri”, İstanbul, 2013, 1309-1352 (Print); 2149-0074 (Online), s. 107-108.
[20] Özeroğlu, A.İ.,s. 108.
[21] Deloitte Türkiye, Member of Deloitte Touche Tohmatsu, 2007; Özeroğlu, A.İ., s..108.
[22] Özeroğlu, A.İ.,s. 108.
[23] Özeroğlu, A.İ.,s. 108.
[24] Çoban, M. & Saban,M.,s.138.
[25] “Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklıkları”na ilişkin SPK verilerine ulaşmak, ilgili düzenlemeler, başvuru süreçleri, sektöre göre incelemeler ve güncel istatistikler için http://www.spk.gov.tr/SiteApps/SirketIletisim/List/rsyo
YAZAR
Ferhan Yıldızlı
Comments