İÇİNDEKİLER
I. Öne Çıkan Gelişmeler
Kırgızistan Cumhuriyeti ICSID Sözleşmesini Onadı
Türkmenistan New York Sözleşmesi’ne Katıldı
Paris İstinaf Mahkemesi Covid-19 Sokağa Çıkma Yasağında Hakem Heyeti Üyelerince Farklı Sayfalara İmza Atılan Tahkim Kararını Onadı
New York Eyalet Mahkemesi Viyana Sözleşmesi’nde Yer Alan sözleşmelere İlişkin İlkeleri Uygulayarak Taraflar İçin Tahkime Zorlama Emri Verdi
New York Bölge Mahkemesi, Tahkimi Kabul Etmiş Olan Tarafların Uyuşmazlığı Mahkemeye Taşımalarının Mümkün Olmadığına Karar Verdi
Avusturalya Federal Mahkemesi’nin Yerine Getirilen Bir Kararın Tanıma ve Tenfizine Yaklaşımı
II. Yaklaşan Etkinlikler
ISTAC- Tahkimde Taraf Vekilliği Eğitimi
I. Öne Çıkan Gelişmeler
1. Kırgızistan Cumhuriyeti ICSID Sözleşmesini Onadı
Kırgızistan Cumhuriyeti, 21 Nisan 2022'de Dünya Bankası'na ICSID Sözleşmesi (Devletler ve Diğer Devletlerin Vatandaşları Arasındaki Yatırım Uyuşmazlıklarının Çözümlenmesi Hakkında Sözleşme) Onay Belgesini tevdi ederek, uluslararası yatırım anlaşmazlıklarının çözümü için önde gelen küresel kuruma katılma sürecini tamamlamıştır.
ICSID Sözleşmesi, yabancı yatırım anlaşmazlığının çözümü için kurumsal ve yasal çerçeveyi oluşturarak tahkim, uzlaştırma, arabuluculuk ve vakıa tespiti için bağımsız, siyasetten arındırılmış bir forum sağlayarak ülkeler arasında yatırımı kolaylaştırmaktadır.
2. Türkmenistan New York Sözleşmesi’ne Katıldı
Türkmenistan New York Sözleşmesi’ne katılan 170. ülke oldu. Yaygın olarak New York Sözleşmesi olarak bilinen Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve Tenfizi Hakkında Sözleşme, 10 Haziran 1958'de bir Birleşmiş Milletler diplomatik konferansı tarafından kabul edilmiş ve 7 Haziran 1959'da yürürlüğe girmiştir. Sözleşme, akit devletlerin mahkemelerinin tahkim için özel anlaşmalara ve diğer Akit Devletlerde verilen tahkim kararlarının tanınmasına ve tenfizine ilişkin hükümler içermektedir.
3. Paris İstinaf Mahkemesi Covid-19 Sokağa Çıkma Yasağında Hakem Heyeti Üyelerince Farklı Sayfalara İmza Atılan Tahkim Kararını Onadı
Öncelikle uyuşmazlığın taraflarına bakılacak olursa; Boralex, güneş ve rüzgar çiftliklerinin inşası ve işletilmesi konusunda uzmanlaşmış Kanadalı bir şirketin Fransız yan kuruluşudur. InnoVent, rüzgar türbinlerinin yapımında uzmanlaşmış Fransız yasalarına göre kurulmuş bir şirkettir. 28 Haziran 2012'de Boralex ve InnoVent, InnoVent tarafından barındırılan altı rüzgar enerjisi projesinin incelenmesi ve geliştirilmesi ve bunların Boralex tarafından öncelikli satın alınması için bir ana ortaklık anlaşması ve bir ICC tahkim şartı içeren bir menkul kıymet geri satın alma anlaşması imzalamışlardır.
Bu sözleşmelerle ilgili olarak uyuşmazlık çıkması nedeniyle, ana ortaklık sözleşmesine ilişkin uyuşmazlık Lille Ticaret Mahkemesi'ne, menkul kıymet geri alım sözleşmesine ilişkin uyuşmazlık ise 7 Eylül'de tahkim talebinde bulunan InnoVent tarafından tahkime sevk edilmiştir. Bu kapsamda; 26 Mart 2020 tarihinde nihai tahkim kararı (ICC No. 23916/DDA) verilmiş olup hakem heyeti, COVID-19 nedeniyle yetkililer tarafından getirilen sınırlamalar ve sokağa çıkma yasağı nedeniyle yüz yüze görüşememiş, bu nedenle de yardımcı hakemlerin her biri imzalarını ve imza tarihlerini ayrı bir sayfa olarak göndermiştir.
20 Temmuz 2020'de Boralex, Paris İstinaf Mahkemesi'nde nihai belgenin üç hakem tarafından imzalanmadığını, bunun yerine sadece harici belgelerin farklı tarihlerde imzalandığını belirterek hakem kararının iptali için başvuruda bulunmuştur. Öte yandan, Paris İstinaf Mahkemesi, Boralex'in başvurusunu reddetmiştir. Nitekim, Paris İstinaf Mahkemesi kararın gerektirdiği tüm imzaları içerdiğini ve Fransız hukukunda “tüm hakemlerin kararı aynı sayfada aynı anda imzalamasını gerektiren” bir hüküm bulunmadığını değerlendirmiş, hakemlerin kararı ayrı kağıtlar üzerinde imzalamış olmasının, bu sayfalar kararın bir parçası olarak derlendiği sürece, kararın geçerliliği üzerinde hiçbir etkisi olmadığına karar vermiştir.
Paris İstinaf Mahkemesi’nin ilgili kararına aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.
https://files.lbr.cloud/public/2021-12/5_214456195_DECISION.pdf?VersionId=9D_dgs_oc5oZCU0ZDglplPWbuqyOwUGu
4. New York Eyalet Mahkemesi Viyana Sözleşmesi’nde Yer Alan sözleşmelere İlişkin İlkeleri Uygulayarak Taraflar İçin Tahkime Zorlama Emri Verdi
New York Sivil Uygulama Yasası ve Kuralları (“CPLR”) madde 7503(b) uyarınca bir taraf, başka bir tarafın uyuşmazlığı tahkim yolu ile çözmeye mecbur olmasına rağmen uyuşmazlığı tahkime götürmemesi nedeniyle mağdur olursa mağdur olan taraf mahkemeden tahkime zorlama emri talep etme hakkını haizdir. Somut olayda, New York Eyaleti Sağlık Departmanı, Covid-19 salgınının başlarında Çin menşeili şirket olan Rusi ile iki milyon KN-95 maskesi satın almak için ihracat sözleşmesi imzalamıştır.
Rusi’nin sözleşmesel edimini maskelerin sözleşmede belirtilen standartlara uygun olarak temin edilmesi oluşturmaktadır. Maskelerin teslim edilmesiyle beraber önemli sayıda maskenin sözleşmede belirtilen standartlara uymaması sebebiyle New York Eyaleti Sağlık Departmanı maskeleri kabul etmekten kaçınmıştır.
Sözleşme Çince ve İngilizce olarak iki çeviri halinde imzalanmıştır. Sözleşmenin İngilizce versiyonunda, uyuşmazlıkların tahkim yeri New York olacak şekilde Uluslararası Ticaret odası (ICC) tarafından yönetilen tahkim süreci ile sonuçlandırılacağı ve iki çeviri arasında farklılık halinde İngilizce çeviriye üstünlük tanınacağı belirtilmiştir. Sözleşmenin Çince versiyonunda ise, uyuşmazlıkların tahkim yeri Çin olacak şekilde Çin Uluslararası Ekonomik ve Ticari Tahkim Komisyonu olan CIETAC tarafından yönetilen tahkim süreci ile sonuçlandırılacağı ve iki çeviri arasında farklılık halinde Çince çeviriye üstünlük tanınacağı belirtilmiştir.
Bu farklılıklar sebebiyle New York Eyalet Mahkemesine başvurmak üzere New York Sağlık Departmanı harekete geçmiştir. Mahkeme, CIETAC önünde bağlayıcı tahkim gerektirdiğini iddia eden Çince metinle ilgili herhangi bir fikir birliği olmadığına karar vermiştir.
Mahkeme, Sağlık Departmanının İngilizce metne güvenmesinin, somut koşullar çerçevesinde nesnel olarak makul olduğunu ve tarafların önceki muameleleriyle tutarlı olduğunu tespit etmiştir. Mahkeme, sözleşmenin CIETAC nezdinde tahkim yapılabilmesi için açık ve net bir anlaşma teşkil etmediğine karar verdi ve CIETAC nezdinde yapılacak olan tahkimin kalıcı olarak durdurulması için kendisine yapılan başvuruyu kabul ederek durdurma kararı vermiştir.
5. New York Bölge Mahkemesi, Tahkimi Kabul Etmiş Olan Tarafların Uyuşmazlığı Yabancı Mahkemeye Taşımalarının Mümkün Olmadığına Karar Verdi
Luis Sebastian Sayeg (Sayeg) Meksika menşeili Citigroup’un iştirakı olan Banamex şirketinde işçi olarak çalışmak üzere İş Sözleşmesi imzalamıştır. İş Sözleşmesinde uyuşmazlıkların tahkim yolu ile çözüleceğine dair bir hüküm bulunmaktadır. İş sözleşmesinin feshinden sonra Sayeg, ek tazminat hakkı olduğu iddiasıyla Meksika Yerel Mahkemesi’ne başvurdu.
Bunun Üzerine Citigroup ise Sayeg’in sözleşmeden kaynaklanan kovuşturma başlatmasını önlemek ve bu kovuşturmaların derhal durdurulmasını sağlamak adına yasaklama emri almak için New York Bölge Mahkemesi’ne başvurdu.
Başvuru üzerine New York Bölge Mahkemesi, tarafları dinlemek üzere duruşmaya çağırdı ancak Sayeg bu duruşmalara katılmamıştır. Bunun üzerine Mahkeme, ilk olarak tarafların geçerli bir tahkim anlaşması yapıp yapmadıklarını değerlendirerek tarafların ihtilafları tahkime götürebilmek için açık bir anlaşma yaptığına karar vermiştir.
Mahkeme daha sonra ihtiyati tedbir kararı verip veremeyeceğini değerlendirerek bir tarafa yabancı bir mahkemede dava açmasını yasaklama yetkisini haiz olduğunu kabul etmiş ancak nezaket ilkelerinin bu yetkiyi idareli kullanmasını gerektirdiğini hükümde belirtmiştir.
Son olarak Mahkeme, Sayeg hakkında Meksika'da veya başka bir yerde söz konusu iddialarla ilgili herhangi bir işlem başlatmamasını veya kovuşturma yapmamasını emreden ihtiyati tedbir kararına hükmetmiştir.
[Citigroup Inc. v. Sayeg, No. 21-cv-10413]
6. Avusturalya Federal Mahkemesi’nin Yerine Getirilen Bir Kararın Tanıma ve Tenfizine Yaklaşımı
Avustralya Federal Mahkemesi, yabancı kararları tanıma ve tenfiz etme başvurularına tahkim dostu bir yaklaşım sergilemeye devam etmektedir. EBJ21 v EB021 davasında, Avustralya Federal Mahkemesi (“FCA”), kararın zamanında ve eksiksiz olarak ödendiği durumlarda gizli bir tahkim kararını tanıyıp tanımamayı veya tenfiz edip etmemeyi değerlendirmiştir.
Taraflar, bir ay sonra ödenmesi gereken gizli bir uzlaşma sözleşmesi imzalamıştır. Davalı işbu sözleşme uyarınca vadesinden önce borcunu ödemiştir. Buna rağmen, karşı taraf, ödemenin vadesinden hemen önce ve ödeme tarihinden önce, tahkim kararı tutarını tenfiz etmek için FCA'ya başvurmuştur.
Mahkeme, UNCITRAL Model Kanunu m. 35’e atıf yaparak bir kararın tanınması ve tenfizi arasındaki farka da işaret ederek tenfizin yalnızca yetkili bir mahkemeye başvuru üzerine gerçekleşebileceğini, öte yandan, çoğu kararın karar tarihinden itibaren taraflar arasında bağlayıcı kabul edilmesinden hareketle Mahkemenin tahkim kararının tanınması için bir karar vermesine gerek olmadığını ifade etmiştir.
Tenfiz ile ilgili olarak da Mahkeme, tahkim kararının tenfizinin talep edildiği tarihte tahkim kararının maddi yükümlülükleri henüz ödenebilir olmadığından ve bunların vadesi gelmediğinden bahisle tahkim kararı tutarının tenfizine gerek olmadığını belirtmiştir. Buna ek olarak, tahkim kararı tutarının ödenmesi ile de maddi yükümlülüklerin yerine getirildiğinden bahisle tenfiz edilecek bir şeyin kalmadığını da eklemiştir.
[(2021) 395 ALR 310; [2021] FCA 1406.]
II. Yaklaşan Etkinlikler
1. ISTAC- Tahkimde Taraf Vekilliği Eğitimi
İstanbul Tahkim Merkezi’nin düzenlediği ve 10 saat (2 gün) süren “Tahkimde Taraf Vekilliği Çevrimiçi Eğitimi”, 28 Mayıs ve 29 Mayıs 2022 tarihinde gerçekleşecektir. Söz konusu eğitime kayıt olup takip eden kişilere dijital katılım belgesi verilmiştir. İSTAC başkanı Prof. Dr. Ziya Akıncı’nın da konuşmacılar arasında olduğu eğitime ilişkin detaylı bilgi için;
Comments