Geçtiğimiz haftalarda Türkiye yatırım ortamına ilişkin bazı önemli gelişmeler yaşandı. Bunların başında Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi tarafından doğrudan yabancı yatırımlara (1) yönelik ülkemizde ilk defa 22 Haziran tarihinde yayımlanan Türkiye Uluslararası Strateji belgesi gelmektedir. Strateji dokümanının yayımlanmasının hemen ardından 29 Haziran tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararı ile Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Karar’da değişiklik yapılarak yatırım teşvik sistemi güncellenmiştir. Bunu takiben, 14 Temmuz 2021 tarihinde yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile yatırım ortamının icracı kurumları arasında önemli bir konuma sahip olan Kalkınma Ajanslarının yapılanmasına ilişkin mevzuatta değişiklik yapılmıştır. Son olarak, 28 Temmuz tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan “Turizmi Teşvik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile turizm yatırımlarına yönelik hukuki koşullar güncellenmiştir.
UDY Stratejisi ve hukuki gelişmelere ayrıntılı olarak değinmeden önce, bugüne kadar Türkiye’de yatırım ortamını düzenleyen politikaları belirleyen Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu’ndan (YOİKK) bahsetmekte fayda bulunmaktadır. Türkiye’deki 2001 ekonomik krizinin ardından, yatırım koşullarının ve mevzuatının yatırımcı için daha cazip duruma getirilmesi amacıyla 11.12.2001 tarihli Bakanlar Kurulu Prensip Kararı ile 'Türkiye'de Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Reform Programı' kabul edilmiş olup YOİKK günümüze kadar yatırımların önündeki bürokrasinin azaltılarak yatırımcı dostu koşulların yaratılması için yatırımcılar, kamu kurumları ve ilgili tüm kuruluşlarla koordinasyon halinde faaliyet göstermiştir.
Bu süreç içerisinde bu yapı bünyesinde belirlenen ve takip edilen eylem planları ile şirket kuruluşu, faaliyet izinleri, yatırım yeri tahsisine dair idari prosedürler, yatırım ve ticarete ilişkin idari süreçlerde dijital imkanların kullanılması, finansmana erişim gibi başlıklarda gerçekten de somut ilerlemeler kaydedilmiş, yatırım ortamı yabancı sermayenin ülkeye girişi açısından daha elverişli hale getirilmiştir. (2)
Göreceli olarak yakın zamanda YOİKK faaliyetleri kapsamındaki gelişmelerden örnek verecek olursak, 7099 sayılı “Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un yürürlüğe konulması, imza ve defter onaylarının ticaret sicil müdürlüklerinde gerçekleştirilmesi, 3 Şubat 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan “Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile imza sirküleri ibraz zorunluluğunun kaldırılması, imzanın elektronik ortamda temin edilmesi, ileri teknoloji üreten firmalara finansman sağlayan Risk Sermayesi Fonu’nun kurulması, ihracat desteklerinde ve yatırım teşviklerinde tek pencere sisteminin faaliyete sokulması, Borsa İstanbul’un “Şirketler için Sürdürülebilirlik Rehberi”ni (3) yayımlaması, 19 Haziran 2021 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan “İcra Ve İflâs Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile işletmelerin bütün olarak satılmasının sağlanması gibi çalışmaları örnek gösterebiliriz. Nitekim, Dünya Bankası İş Yapma Kolaylığı Endeksinde Türkiye 2006 yılında bulunduğu 93. sıradan 2020 yılında 33. sıraya yükselmiştir. (4)
2021-2023 Türkiye Uluslararası Doğrudan Yatırım Stratejisi (5)
Uluslararası Doğrudan Yatırımlara ilişkin Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi tarafından hazırlanan 2021-2023 Türkiye Uluslararası Doğrudan Yatırım Stratejisi dokümanı ile UDY konusunun artık en üst makam tarafından doğrudan ele alındığını görmekteyiz. Daha önce YOİKK bünyesinde oluşturulan ve takip edilen UDY politikaları bu defa Türkiye Cumhuriyeti’nin en üst devlet makamı tarafından resmi bir strateji belgesi haline getirilmiştir. Bunun yanında, UDY’ye ilişkin politikalara çeşitli plan ve strateji metinlerinde yer verilmekle birlikte; ilk defa tek bir doküman çerçevesinde strateji oluşturulması, idarenin bu konuyu daha öncelikli çerçevede değerlendirdiğini ortaya koymaktadır. Bu yönelim 2016 yılındaki yeniden yapılanmanın tabii sonucu olmakla beraber; şüphesiz ki son yıllarda ülkemize gelen UDY akışındaki düşüşün de bu tercih üzerinde etkisi bulunmaktadır. (6) Burada göze çarpan bir husus, Cumhurbaşkanlığı Yatırım ofisince yatırımcının ülkedeki yatırım ortamına duyduğu güvenin arz ettiği önemin ifade edilmiş olmasıdır. Böylece, ülkedeki hukuki güvenilirliği güçlendirmeye olan ihtiyacın en üst makam tarafından dile getirilmiş olduğunu ve buna yönelik adım atılma niyetinin beyan edildiğini görmekteyiz.
UDY Strateji belgesinin günümüze kadar takip edilen UDY politikasında izlenilen süreçte olduğu üzere, yatırım ortamı paydaşları ile koordinasyon halinde, yatırımcı odaklı bakış açısıyla hazırlandığını görmekteyiz; ancak öne çıkan bir yenilik, bu defa nitelikli UDY tanımı yapılarak buna yönelik özelleştirilmiş bir politika benimsenmiş olmasıdır. Metinde UDY Stratejisi’nin amacı “… yatırımcı hizmetlerinde kamu kurumlarının olası mükerrer faaliyetlerinin önüne geçilerek kamu kaynaklarının daha etkin kullanılması ve yatırımcılara sunulan hizmetlerin daha verimli hale getiril(mesi)...” ifadeleri ile ortaya konulmuştur. Nitelikli UDY, “teknolojik dönüşümü, istihdamı ve cari dengeyi destekleyici yatırımlar” olarak tanımlanmış ve bu çerçevede yedi profil ile dört yatay eksende nitelikli UDY ayrıntılı kriterleri ile belirlenmiştir. Belirlenen nitelikli UDY profilleri ve yatay eksendeki nitelikli UDY başlıkları şunlardır:
“Sektöründen bağımsız tüm Ar-Ge, tasarım ve inovasyon merkezi yatırımları
Sanayi ve hizmetlerin dijital dönüşümünü sağlayan teknolojileri geliştiren /yaygınlaştıran yatırımlar
Tedarikçi geliştiren, ileri-geri bağlantısı güçlü, teknoloji yoğun, yüksek katma değerli üretim yatırımları
Katma değerli, yüksek teknolojili hizmet sektörü ve iş hizmetleri yatırımları
Kalkınmada öncelikli bölgelerde yer seçen, sektöründen bağımsız yüksek istihdam yaratan yatırımlar
İhracat odaklı üretim yatırımları
Ara malı ithalatının yüksek olduğu sektör/ürün gruplarında ithalat bağımlılığını azaltıcı yatırımlar
ve
Altyapıyı destekleyecek yatırımlar (Bilgi ve İletişim Teknolojileri (BİT), Enerji, Ulaştırma ve Lojistik Altyapısı)
Genişleme ve büyüme potansiyeli yüksek yatırımlar
Sürdürülebilir kalkınma amaçlarına uygun yatırımlar
Nitelikli finansal yatırımlar”
Nitelikli UDY çekmek ve bu yatırımları genişletmek üzere 11 strateji ve bu strateji başlıkları altında 72 eylem planlanmıştır. Söz konusu eylemleri hayata geçirmek üzere ise, önceki yapıdan farklı olarak yeni uygulama grupları ile YOİKK bünyesinde izleme kurulu oluşturulmuştur. Yeni yapının altı çizilmesi gereken bir diğer unsuru ise UDY e-koordinasyon takımı teşkil edilmesidir; dijital çağa uygun ve pratik imkanlar sunacak bu yapının fiilen daha somut katkılar sağlaması muhtemeldir.
UDY Stratejileri, nitelikli UDY akışının sağlanması için özelleştirilmiş tanıtım ve yatırım çekme faaliyetleri ile başlayıp yatırımın ülkeye girişi, kuruluşu ve faaliyet aşamalarını kapsayan süreçte ilgili kurumların yatırımı kolaylaştırıcı ve destekleyici bir yaklaşım sunması üzere planlanmış; buna ek olarak Türkiye yatırım ortamının rekabetçiliğini artıracak ve dünya çapındaki gelişmeleri yakalayacak şekilde tasarlanmıştır. Söz konusu strateji başlıkları altında yer alan, yatırımcı için önem arz ettiğini düşündüğümüz ve yenilikçi eylemleri aşağıda ele alacağız.
Yatırım Ortamı Tanıtım ve Yatırım Çekme Faaliyetlerine Yönelik Stratejiler:
Bu konuda öne çıkan husus, dijital imkanlar kullanılarak Türkiye’deki yatırım ortamının ve yatırım fırsatlarının, nitelikli UDY’ye elverişli potansiyel arz eden girişimlerin, başarılı kümelerin bilgilerinin derlenerek yatırımcılara sunulacak olmasıdır. Yabancı dillerde de hazırlanacağı belirtilen Sektörel Raporlar yatırımcılara iş ortamına dair doğrudan bilgiler sunacaktır. Daha önce gerçekleştirilen çalışmalara paralel olarak, yurtdışındaki Büyükelçilikler, iş insanları ve kuruluşları ile iş birliği ve tanıtım programlarının gerçekleştirileceğini de görmekteyiz. Sonuncusu 2016 yılında gerçekleştirilen Yatırım Danışma Konseyi’ne benzer şekilde gerçekleştirileceğini düşündüğümüz “Uluslararası Yatırımcı Ödülleri” etkinlikleri yatırım ortamının gelişme sinerjisini artıracaktır.
Türkiye’nin de devam etmekte olan müzakere sürecinde yer aldığı Dünya Ticaret Örgütü Yatırımların Kolaylaştırılması Anlaşması (7) ve ilgili GATS (8) ile Serbest Ticaret Anlaşması (9) (STA) hükümlerine benzer şekilde “Yatırımların Kolaylaştırılması” ve/veya “Hizmet Ticaretinde Ulusal Düzenlemeler” hükümlerinin Türkiye’nin imzalayacağı Ekonomik Ortaklık veya STA’lara dahil edilecek olması Yatırımcı açısından şüphesiz hukuki öngörülebilirliği artıracaktır.
Yatırım çekme faaliyetlerinin nitelikli UDY kapsamında ürün grupları ve alt sektörler belirlenerek, potansiyel yatırımcı tespiti ile Türkiye’de alıcı şirketleri olan tedarikçilere yönelik buradaki alıcı şirketlerle iş birliği içerisinde yürütülmesi yatırımcılar için fırsatlar doğuracaktır. Somut fayda sağlayacak olması açısından öne çıkan bir diğer yenilik ise, Türkiye’de yatırıma hazır projelerin portföyünün oluşturulmasıdır.
Fin-tech yatırımlarına yönelik İstanbul Finans Merkezi bünyesinde gerçekleştirilmesi planlanan etkinlikler ile potansiyel yatırımcılara yönelik doğrudan eyleme geçilecek olması, ülkedeki mevcut yatırımcıların ise ar-ge ve tasarım merkezi ile katma değerli yatırımlara yönlendirilecek olması yeni fırsatlar doğacağının habercisidir.
Yatırımların Ülkeye Girişi, Kuruluşu ve Faaliyetlerine ilişkin İdarenin Hizmetlerine Dair Stratejiler:
Tek noktadan hizmet yöntemi ile hizmet sunulmasının önünü açabilecek “Merkezi Yatırım Bilgi Sistemi” ile bu sistemin işler olmasını sağlayacak, Bakanlıklarda “Yatırım Koordinasyon Birimleri” kurulması, yerel idarelerde dijital imkanların geliştirilmesi ve Yatırım Ortamına yeni giriş yapan yatırımcılara özelleştirilmiş bilgi sunacak “Dijital Hoş Geldin Paketleri” iş yapma kolaylığını artıracaktır. Nitelikli UDY yatırımcısına “hoş geldin paketi” ve “girişimci vizesi” gibi imkanlar sunulması, bu çerçevede ülkeye gelecek yabancılara ikamet ve çalışma izni önceliği tanınması yatırım ortamının çekiciliğini artıracaktır. Yeni yatırım yapacak yatırımcılar için belki de en güzel haber, kuruluş ve lisanslama süreçleri için dijital mecra üzerinde “Tek Temas Noktası” kurulacak olmasıdır.
Yatırımla ilgili mevzuatların yürürlüğe konulmadan kamuoyuna sunulması ve geçiş süreçleri oluşturulması hem yatırımcılar için hem kamu kurumları için karşılaşılacak muhtemel sorunların önlenmesini sağlayacaktır. Daha önce yabancı yatırım uyuşmazlıkları çözüm kurulu olarak kurulması planlanan kurumun “Yatırım Ombudsmanlığı” sistemine dönüştüğünü görmekteyiz; şüphesiz bu kurum yabancı yatırımcılar için uyuşmazlıkların önlenmesi ve çözümünde kolaylık sağlayacaktır. Yatırım uyuşmazlıklarında arabuluculuk, uzlaşma ve tahkim gibi mekanizmaların kullanımının artırılacağına dair eylem maddesi ise, bu hususta yeni bir mevzuat düzenlemesi ihtimalini akla getirmektedir. Bu konuda bir diğer gelişme de, çevre, imar ve enerji gibi teknik konularda ihtisas mahkemelerinin kurulacak olması ile fikri ve sınai haklar mahkemelerinin illere dağılımın artırılacak olmasıdır; yatırımcılar yaşadıkları uyuşmazlıkları daha elverişli imkanlarla çözebilecektir.
Yatırım Yerine İlişkin Stratejiler:
Yatırım yeri konusuna ilişkin, daha önce YOİKK çalışmaları çerçevesinde Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemi dahilinde gelişmeler kaydedilmiştir. Yeni Strateji ile, potansiyel endüstriyel arazi ihtiyacına yönelik analiz gerçekleştirilmesine karar verilmiş ve Coğrafi Bilgi Sistemleri altında yatırıma uygun endüstriyel arazi bilgileri derlenmesi planlanmıştır. Bu sistemler altında derlenecek yatırımcılara sunulacak olan arazi envanteri bilgisi yatırım kararlarını kolaylaştıracaktır. Bir diğer öne çıkan husus ise, yeni teknolojilere yönelik ihtisas serbest bölgelerinin yaygınlaştırılmasıdır; bu bölgelerde oluşan sinerji özellikle start-up’lar için elverişli imkanlar sunacaktır.
Tedarikçi Altyapısının Geliştirilmesine Yönelik Strateji
Türkiye’de kurulu nitelikli UDY yatırımlarının tedarikçilerine yönelik “hedef odaklı teşvik mekanizmaları ve tedarikçi firmalara mentorluk desteği” gibi mekanizmaların sunulması, yatırımcı ile tedarikçiyi buluşturacak “Türkiye Tedarikçi Platformu” sisteminin oluşturulması iş ortamını elverişli kılacak bir adımdır. Nitelikli UDY yatırımcısının Türkiye’deki potansiyel sahibi şirketlere teknoloji ve bilgi transferi, personel görevlendirmesinin desteklenecek olması yabancı yatırımcı için Türkiye’deki tedarikçi altyapısını güçlendireceği gibi, Türk şirketleri için de fırsatlar doğuracaktır. Bir diğer yeni imkân ise, Türkiye’de kurulu nitelikli UDY şirketleri ile tedarikçisi KOBİ’ler tarafından yürütülen Ar-Ge projeleri ve nitelikli UDY’nin öncelikli sektörlerinde eşleştirme ve proje geliştirme kapsamında destek sağlanacak olmasıdır.
Türkiye Yatırım Ortamı Altyapısının ve İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi Stratejileri
Yatırımın ortamı altyapısının nitelikli UDY’ye elverişli hale getirilmesi için planlanan eylemler altyapı yatırımcıları için fırsatlar doğuracaktır. Bu süreçte yürürlüğe konulması planlanan “Kombine Yük Taşımacılığı Yönetmeliği” kapsamında sağlanacak teşvikler ise kombine taşımacılık konusunda faaliyet gösteren firmalara ve bu faaliyetten yararlanan firmalara elverişli imkanlar sunacağı gibi tüm yatırımcılar için iş yapma kolaylığı sağlayacaktır. Yatırım ortamını nitelikli UDY için daha elverişli hale getirmek üzere insan kaynakları geliştirme stratejisinin de benimsenmiş olduğunu görmekteyiz.
UDY Mevzuatı, Uluslararası Taahhütler ve Teşvik Planlarına ilişkin Stratejiler
Türkiye Yatırım Ortamı’nın nitelikli UDY için daha cazip hale gelmesi maksadıyla küresel tedarik zinciri başta olmak üzere dünyadaki gelişmelere dayalı olarak mevzuatların ve teşvik sistemlerinin güncelleneceği görülmektedir. Dolayısıyla, bu alanlara yönelme potansiyeline sahip yatırımcılar için yeni fırsatlar doğacağı aşikardır. Yeni bir mevzuat çalışması ile yatırımlara yönelik bürokrasinin azaltılacağı, öngörülebilirlik ve şeffaflık sağlanacağı görülmektedir. Bir diğer öne çıkan husus ise, nitelikli UDY kapsamında belirlenecek hedef ülkelerle STA akdedilmesi ve akdedilmiş olan STA’ların derinleştirilmesidir; ki bu da dış ticaret ve yatırım alanlarında faaliyet gösteren şirketlerin ortaya çıkacak fırsatları değerlendirmek adına göz önünde bulundurması gereken bir durumdur. Son olarak, güncel uluslararası taahhütlerden geri kalmamak ve Türkiye’nin en büyük ticaret ortağı olan AB’nin yatırımcıları ve dış ticaret firmaları ile olan bağı güçlendirmek adına BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına ve AB Yeşil Mutabakatı’na uyumu sağlamak adına çalışmalar yürütüleceği görülmektedir. Bu kapsamda yaşanacak dönüşümü desteklemek üzere tasarlanacak teşvik planları ve sınırda karbon ticareti gibi fırsat oluşturacak iş imkanlarının takip edilmesi yatırımcılar için önem arz etmektedir.
2023 UDY Stratejisi’nin Genel Değerlendirmesi
Strateji, Türkiye’nin YOİKK başta olmak üzere tüm kamu kurumlarının bugüne kadar oluşturduğu kurumsal tecrübe ve bilginin üzerine yatırımcı değerlendirmelerini ekleyerek tek bir metinde, tek noktadan hizmet verme anlayışını ortaya koymuştur. Özellikle yukarıda bahsettiğimiz DB İş Yapma Kolaylığı Endeksi kapsamında Türkiye’nin bu alandaki başarısını görmek mümkündür. Bürokrasinin azaltılması, yatırımcı uyuşmazlıklarının önlenmesi/alternatif yöntemlerle çözülmesi imkanlarının sağlanmasına yönelik eylemler yatırım ortamının cazibesini şüphesiz artıracaktır. Yukarıda değindiğimiz düzenleme ve destek/teşvik mekanizmaları kapsamında önümüzdeki dönemde doğacak fırsatlar hedef sektörlerde ve bunların altyapısını oluşturan yan sektörlerde özellikle birleşme & devralmalar yönünden yeni bir sinerji yaratacaktır.
Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Karar’daki Değişiklikler
Çevre yatırımı tanımı ayrıntılı hale getirilerek TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Çevre ve Temiz Üretim Enstitüsünün raporu ile en az yüzde 15 su tasarrufu ve/veya atık/emisyon azaltmaya yönelik belgelenmiş olma kriteri getirilmiştir.
1 Ocak 2022 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, desteklenebilecek asgari sabit yatırım tutarları artırılmıştır.
Müracaata ilişkin maddede müracaatın Bakanlığa yapılacağı ve ilgili yerel birimlere müracaat edilebilecek haller hükümden çıkarılmış ancak yerel birimlerin teşvik belgesi ile ilgili işlemler dışında yatırımcıdan ücret talep edemeyeceği hükmü halen bu başlık altında yer almaktadır. Elektronik başvuruya ilişkin ise bu karara dayanarak düzenlenmiş olan Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararın Uygulanmasına İlişkin Tebliğ’de müracaata ilişkin hükümler mevcuttur. Dolayısıyla bu hususta mevzuatta bir boşluk/belirsizlik olduğunu söylemek mümkündür.
Savunma sanayisi yatırımlarının stratejik yatırım olarak değerlendirilmesine yönelik, yatırım konusu ürüne ilişkin ithalat durumu kriter olmaktan çıkarılmıştır.
Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı kapsamında yalnız ürün değil hizmet yatırımlarının da Program Değerlendirme Komitesi kararı ile stratejik yatırım olarak desteklenebilmesine imkân tanınmıştır.
Gümrük vergisi muafiyetinden yararlanamayacak makina teçhizat listesi genişletilmiş, Ek 8 olarak GTİP kodları ile ayırtılı halde metne dercedilmiştir.
Teşvik Belgesi kapsamında kullanılmış veya yenileştirilmiş makine ve teçhizat ithal edemeyecek yatırım konuları arasına çimento yatırımları eklenmiştir.
Bölgesel teşvik destekleri çerçevesinde 3. Bölge illerinin alt bölge desteğinden yararlanabilecek ilçelerindeki organize sanayi bölgeleri veya endüstri bölgelerinde, 4. Bölge illerinin organize sanayi bölgeleri veya endüstri bölgeleri ile 5. ve 6. Bölge illerinde yer alan imalat yatırımları için faiz/kar payı desteği limitleri iki katına çıkarılmış Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası kaynaklı TL cinsinden “Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi” kapsamındaki kredilerde destek uygulanacak kar/faiz payı oranı 7 puan olarak, 5. Bölge illerindeki imalat yatırımları için ise 5 puan olarak belirlenmiştir.
Stratejik Yatırımlarda desteklenecek faiz/kâr payı desteği üst limiti sabit yatırımın tutarının yüzde onuna ve yetmiş beş milyon TL’ye yükseltilmiştir.
Sigorta primi işveren hissesi ve sigorta primi desteklerinde kadın veya genç (18-25 yaş) çalıştıranlara ek süreyle destek sağlanacağı belirlenmiştir.
Öncelikli yatırım konularına “Bakanlık tarafından ilan edilecek uluslararası teknik standartları karşılayan ve asgari 5.000 m2 beyaz alan şartını sağlayan veri merkezi yatırımları” eklenmiştir.
Ek-6 da sayılan orta-yüksek teknolojili ürünlere yönelik yatırımlar için İstanbul ili içinde, komple yeni yatırım harici yatırımlara organize sanayi bölgeleri veya endüstri bölgeleri dışında asgari sabit yatırım tutarı 10 milyon TL olmak kaydıyla 1. Bölge desteklerinden faydalanma imkânı sunulmuştur. Böylece İstanbul ili içerisinde söz konusu yatırımlara organize sanayi bölgeleri veya endüstri bölgeleri dışında da bölgesel destek sağlanmaya başlanmıştır.
1. ve 2. bölgelerdeki hazır giyim, deri ve deri mamulleri sektörlerinde faaliyette bulunan işletmelere ait makine ve teçhizatın, verilen tabloda yer alan illere taşınması suretiyle yapılacak yatırımlara destek sağlanma imkânı için süre 1 yıl uzatılmıştır.
(Covid-19 salgını sebebiyle düzenlenen) Mücbir sebeple yatırım tamamlama işlemini uzatma süresi iki yıla çıkarılmıştır
“Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından belirlenen ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde kâğıt hamuru üretimine yönelik asgari yüz hektar alanındaki plantasyon yatırımları” yayım tarihinden itibaren, “sentetik elyaf veya sentetik iplik yatırımları” ise 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere teşviklerden yararlanabilecek yatırımlar içerisine dahil edilmiştir.
Kalkınma Ajanslarının Yapısına İlişkin Mevzuatta Yatırım Ortamını İlgilendiren Değişiklikler
14 Temmuz tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Kalkınma Ajanslarını düzenleyen Cumhurbaşkanlığı 4 No’lu Kararnamesi’nde değişiklik yapılmıştır. Bu değişikliklerden yatırım ortamına ilişkin olanlar aşağıda belirtilmiştir:
Kalkınma Ajanslarının uluslararası düzeyde faaliyet gösterebilmesi açısından Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına (STB) ilgili uluslararası kurum ve kuruluşlarla koordinasyon görevi verilmiştir.
STB’nin yetkilerine ilişkin diğer bir değişiklikle, Kalkınma Ajansları’nın destekler bazında daha aktif görev alacağı görülmektedir.
Desteklenen proje ve faaliyetlere yönelik değerlendirme sürecinin 3. kişilere yaptırılabileceğine ilişkin değişiklik ise, destekler konusuna verilen önemin arttığını göstermektedir.
Kalkınma Ajanslarına “büyüme potansiyeli taşıyan şirketlerin ve girişimcilerin desteklenmesine yönelik girişim sermayesi fonlarına katılım sağlama” görev ve yetkisi verilmiştir.
Ajans Genel Sekreterliğine verilen yeni yetki ile Ajansın kendisinin proje geliştirmesi veya bölgedeki kişi, kurum ve kuruluşlarla birlikte proje geliştirmesi görevi düzenlenmiştir.
Yatırım Destek Ofisi (YDO) kurulma kararı tamamen yönetim kuruluna bırakılarak süreç kolaylaştırılmıştır.
YDO’lara destek mevzuatı ile belirlenen iş ve işlemleri yapma yetki ve görevi verilmiştir. İldeki proje ve yatırımlar ile ilgili sorunları belirleyerek gerekli tedbirlere yönelik ilgili kurum ve kuruluşlara öneri sunma görevi düzenlenmiştir. YDO’lara verilen diğer bir görev de ildeki yatırım potansiyeli ve yatırım fırsatlarına yönelik tarafları bir araya getirmek ve işbirliği sağlamaktır.
Ajansların gelirlerine yönelik düzenleme değişikliğinden, Ajansların proje desteğine yönelik daha etkin şekilde faaliyet göstereceği anlaşılmaktadır.
Genel bir değerlendirme yapacak olursak, Kalkınma Ajansları ile YDO’ların yatırım ortamının geliştirilmesi açısından daha etkin bir yapıya kavuşturulduğunu, özellikle fiilen proje geliştirme ve destekleme konusunda faaliyet göstermek üzere bu kurumların tekrar tasarlandığını söyleyebiliriz.
Turizmi Teşvik Kanunu’nda Yatırım Ortamına İlişkin Değişiklikler
28 Temmuz tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan 7334 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile Yatırım Ortamını etkileyecek bazı değişiklikler yapılmıştır. Yatırımcılar açısından önem arz eden değişiklikler şunlardır:
Turizmi Teşvik Kanunu’nun 4. Maddesinin yeni hali ile, Cumhurbaşkanınca kabul edilen yatırımlarda devlet yardımları hakkında kararda kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri için belirlenen istisna, muafiyet ve teşvik hükümleri turizm merkezleri hakkında da uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
Bakanlığa “turizm hizmetleri yönetim birlikleri” kurma yetkisi verilmiştir. Söz konusu birlikler, “…kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgelerinde alanın bütüncül bir anlayışla korunmasının, geliştirilmesinin, sosyal ve teknik altyapının gerçekleştirilmesinin ve işletilmesini…” sürdürmek üzere özel sektör iş birliği ile yürütülecektir. Bakanlıkça adına tahsis gerçekleştirilenler söz konusu iş birliğinde yer alacaktır.
5. madde ile işyeri açma ve çalışma ruhsatı verilen konaklama işletmelerinin ruhsat aldıkları tarihten itibaren bir yıl içinde Turizm ve Kültür Bakanlığından turizm işletmesi belgesi alma zorunluluğu getirilmiştir.
“Konaklama içermeyen müstakil plaj işletmelerinin, işyeri açma ve çalışma ruhsatı almalarını takiben yedi gün içerisinde turizm işletmesi belgesi almak için Bakanlığa başvuru yapma” zorunluluğu getirilmiş ve bu süreçte yapılacak denetim sonucunda eksikliklerin belirlenmesi halinde tebligat tarihinden itibaren otuz gün içerisinde bu eksiklikleri giderek turizm işletmesi belgesi alma yükümlülüğü getirilmiştir.
Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgesi ve turizm merkezlerinde bulunan konaklama tesislerinin tür veya kullanım değişikliği, kapasite artışı hallerinde yatırımcıdan sosyal ve teknik ve benzeri altyapıya katılım payı alınacağı hüküm altına alınmıştır.
Lüks kampçılığa yönelik, lüks çadırlarda gelişmiş hizmet sunan geçici lüks çadır tesisleri yapılması amacıyla kiralama yapılma imkânı getirilmiştir. Söz konusu işletmelerin Kültür ve Turizm Bakanlığından turizm işletme belgesi alınmasını takiben “…başka bir işleme gerek kalmaksızın on beş gün içinde bu tesisler için işyeri açma ve çalışma ruhsatı…” verileceği düzenlenmiştir.
Alt yapı ve planlama işlemlerini hızlandırmak amacıyla diğer kamu kurumlarının Kültür ve Turizm Bakanlığına bilgi ve belge gönderme süresi 3 aydan 30 güne indirilmiştir.
Kamu taşınmazlarının turizm için kullanımında tahsis edilme süreci 2 aydan 3 aya çıkarılmıştır. Bu taşınmazlardan mera, yaylak ve kışlak alanlarına ilişkin yatırımcı tarafından ot bedelinin karşılanması kaydıyla, sadece turizm amaçlı kullanılması üzere, tahsis amacının değiştirilerek Kültür ve Turizm Bakanlığına tahsis edilme imkânı düzenlenmiştir.
“Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ve turizm merkezleri ile bu bölge ve merkezlerin dışında olmakla birlikte denize kıyısı olan ilçelerde, 9/8/1983 tarihli ve 2873 sayılı Millî Parklar Kanunu gereğince tespit ve ilân edilen yerlerde, ilgili Bakanlıkça belirlenen ve üzerinde konaklama tesisi bulunan veya konaklama tesisi yapılması uygun görülen alanları yatırımcılara tahsis etme” yetkisinin yalnızca Kültür ve Turizm Bakanlığında olacağı düzenlenmiştir. Yine yatırım yeri tahsisine yönelik, “…kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ve turizm merkezlerinde Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığınca uygun görülen yat limanlarının yapılması” için ve “…Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ve turizm merkezleri dışında kalan ve imar planları ile turizm amaçlı kullanıma ayrılan (a) Kamu hizmetlerinde kullanılanlar ile üzerinde irtifak hakkı tesis edilenler hariç, Hazinenin özel mülkiyetinde bulunan taşınmazlar, tapuya tescili mümkün olan Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki tescil harici yerleri, b) Jeotermal suyun kullanımına yönelik turizm amaçlı kullanıma konu edilebilecek Hazinenin özel mülkiyetinde bulunan taşınmazlar ile Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerleri, konaklama tesisleri yapılmak amacıyla yatırımcılara tahsis etmeye münhasıran Bakanlık yetkili” kılınmıştır.
Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgelerinde yapılan tahsis yapılan yatırımcıların irtifak ve işletme haklarını 3. Kişilere devretmelerine yönelik metinler hükümden çıkarılarak bu tür devir imkanları ortadan kaldırılmıştır.
Yatırım Ortamı açısından diğer önemli bir değişiklik de, turizm yatırım ve işletmelerinin devredilmesi veya kiraya verilmesi halinde Bakanlıktan izin alma prosedürünün kaldırılarak Bakanlığa bilgi verme yükümlülüğüne dönüştürülmüş olmasıdır. Bu değişiklik özellikle birleşme & devralmalar açısından yatırım ortamını kolaylaştırıcı bir yeniliktir. Verilerle ilgili bilgilendirme yükümlülüğü için ise 3 aylık ve 6 aylık dönemler ifadesi hükümden çıkarılacak süreleri belirleme yetkisi Bakanlığa verilmiştir. Bu bağlamda bir diğer önemli değişiklik ise elektronik tebligat yükümlülüğü getirilecek olmasıdır; henüz ikincil mevzuatta düzenleme bulunmamakla beraber, kısa bir süre içerisinde bu hususa ilişkin usul ve esasların belirleneceğini düşünmekteyiz. Ayrıca, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı Hakkında Kanun kapsamında turizm payının ödenmesine yönelik belgelerin 15 gün içerisinde Bakanlığa iletilmesi yükümlülüğü getirilmiştir.
Deniz turizmi tesisleri ve araçlarına ilişkin hükümlerde değişikliğe gidilmiş ve yatırım ifadesi metinden çıkarılmıştır; deniz turizmi tesisleri işletmelerinin Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığından faaliyet izni almalarından itibaren bir yıl içinde Bakanlıktan turizm işletmesi belgesi almaları zorunluluğu getirilmiş ve belgeleri iptal edilen deniz turizmi tesisleri işletmelerine bir yıl içinde yeniden belge alma yükümlülüğü düzenlenmiştir.
Deniz turizmi araçları işletmeciliğine yönelik ise, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı belgesine sahip olmak şartıyla turizm amaçlı sportif faaliyet işletmeciliği ve ticari faaliyetinde bulunabilmek için Turizm Bakanlığından belge alma yükümlülüğü muhafaza edilmiştir.
Öne çıkan bir diğer yenilik ise, deniz turizmi araçları ifadesinde değişiklik yapılarak “yabancı bayraklı gezi, spor, eğlence amaçlı özel yatlar” ifadesinin benimsenmesiyle bu araçların Türkiye’de beş yıl kalmasına imkân tanınmış olmasıdır.
Bunun yanında, Türk bayraklı yatların gezi, spor ve eğlence amacıyla yabancı kişilere kiraya verilebilmesi için bu araçların sahipleri veya kiralayan işletenlerinin Bakanlıktan belge alması zorunluluğu getirilmiştir.
Bu alanda en kapsamlı yenilik, boyları otuz dokuz metrenin üzerinde olan yabancı bayraklı ticari yatların, sosyal ve teknik altyapı hizmetlerine katkı payı verilmek suretiyle takvim yılı çerçevesinde geçici süreli olarak Bakanlıkça izin verilme imkânı tanınarak Türk karasularında faaliyet göstermeleri ve seyri hakkı tanınmış olmasıdır. Bahse konu yatlardan alınacak harç tutarları, 39 metre ile 60 metreye kadar olan yatlar için 200.000 TL, 60 metre ile 80 metre arası yatlar için 300.000 TL ve 80 metrenin üzerinde uzunluğa sahip olan yatlar için 400.000 TL olarak belirlenmiştir.
Kapasitesi 12’den fazla olan deniz turizmi araçlarının Türk Ticaret Kanunu’nda belirlenen sigorta şartına tabi olduğu hüküm altına alınmıştır.
Turizm kapsamında Bakanlıkça kullandırılabilecek alanlara ilişkin Ek 5. Madde hükümlerinde değişiklik yapılarak yatırımcıların faydalanabileceği alanlara “kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ile turizm merkezleri içinde ve bu bölge ile merkezlerin dışında olmakla birlikte denize kıyısı olan ilçeler” dahil edilmiştir.
KAYNAKÇA
(1) Daha sık kullanılan ifade “doğrudan yabancı yatırım” ifadesi kullanılmakla birlikte yakın dönemde ülkemiz kurumları tarafından “uluslararası doğrudan yatırım (UDY)” ifadesinin tercih edilmesi sebebiyle kavram karışıklığına mahal vermemek adına UDY ifadesi kullanılacaktır.
(2) Kurula dair haberler için bkz. https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/imf-ile-4-madde-gorusmeleri-tamamlandi-148956 , https://www.sozcu.com.tr/2019/gundem/fuat-oktay-ozel-yatirimlara-yonelik-cerceve-mevzuat-calismasi-yapilacak-5273583 , https://www.aa.com.tr/tr/ekonomi/sirket-kurulusunda-yeni-donem-basliyor/1089437
(4) Dünya Bankası, İş Ortamı Raporu 2020 https://documents1.worldbank.org/curated/en/688761571934946384/pdf/Doing-Business-2020-Comparing-Business-Regulation-in-190-Economies.pdf
(6) 2016 yılı UDY girişi 13,8 milyar ABD Doları iken 2020 yılında bu rakam 9,2 milyar ABD Doları olmuştur. Kaynak için bkz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı UDY İstatistikleri
(7) DTÖ bünyesinde müzakere edilmekte olan anlaşmanın metni yayımlanmamış olmakla birlikte içeriğinin genel olarak neleri kapsayacağına dair bilgilere DTÖ sitesindeki haberlerden ulaşmak mümkündür https://www.wto.org/english/news_e/news21_e/infac_12may21_e.htm
(8) Hizmet Ticareti Genel Anlaşması (GATS) Madde VI
(9) Ör. Bkz. Türkiye-Singapur STA Hizmet Ticareti Fasılı Madde 7.7
YAZAR
Av. Emir Bağış
Comments